Her yeni, hem ardımızda bıraktıklarımızın acı tatlı çıkarımları hem de hikayemize katmak istediklerimizin heyecanını taşır.
Yaşam bir yolculuksa, valizi de vardır hepimizin hali hazırda. Kim bilir neler vardır içinde?
“Ardımızda bıraktıklarımız, bırakamayıp, havalandırıp yerine geri koyduklarımız, yolumuza yeni kattıklarımız ya da katmayı arzu ettiklerimiz mesela.”
Kabul etmek gerekir ki; yerini yeniye bırakan her yıl, gidişiyle en iyi öğreticiyi oynar yaşamda, öğrenme amacı olana…
- Geçmişi keşke’lerle an(la)mak yerine ders çıkarıp: “Bu deneyimden de bunu öğrendim” diyebiliyorsak, yeni yılı cepleri dolu karşıladığımız aşikâr. Kâr büyüktür önceki senelere oranla. Edinilen tecrübeleri kullanabilecek farkındalığa eriştiysek ne âlâ.
- Bugün, bugüne kadar olan ‘kendimize’ şefkatle bakabiliyor ve yarasıyla, beresiyle, eksiğiyle, kusuruyla kabul gösterebiliyorsak hala, iyi bir öğrenciyiz demektir, usta öğretici (zaman) ‘nin karşısında.
Kabul dediğimiz; onaylamak, desteklemek, sineye çekmek demek değildir. Kabul etmek kabul etmektir. Deneyimlenen durum her ne ise; örneğin, memnuniyetsizlikse, onu da kabul etmek, dersini çıkarmak, bir dahaki sefere bu deneyimle hareket etmeye gönüllü olmaktır. Duyguların cümlesini bağrımıza basabilmektir. Memnun olmadığında da kendini sarmalayabilmektir. Farkındalıktır. Söz konusu yaklaşım, bizden daha fazlasını götürmeyeceği gibi, getirisi yüksektir.
- Yarına gelince… Hepimizin özellikle de yenil yıl öncesi sıraladığı listeyi düşününce, öncelikle; ben neden/nasıl/ne zaman/nerede/NE istiyorum’a gerçekçi cevaplar verebilmek önemli. Kendine açık olmakla başlamalı dileklere kişi; samimiyet oldukça kıymetli. Bulduğu cevaplar zihnine, gönlüne sindiyse şâyet; niyet, inanç, irade, sabır ve hedef yönelimli hareket (azim) de eşlik ediyorsa yoluna, neden olmasın ki?” Uğraştırıcı geldiyse, dönelim mi en başa: samimiyetle tekrar sorgulamaya: ne,neden,nasıl ?
Çıktığımız bu yolculuğu daha keyifli hale getirebilmek adına, birkaç ipucu bırakıyorum buraya:
Sevginin ve şefkatin iyileştiriciliğinden vazgeçmeyelim.
Kendimize koyduğumuz hedeflerde, üst satırlardaki önerileri takip edelim.
Sınırlarımız konusunda değişimi/dönüşümü, yani; bazen altını çizip netleştirmeyi ve bazen de esneyebilmeyi öğrenelim: Düşünülenin aksine; netlik her zaman bizi kötü yapmaz ve esneklik da sağlamlığı sarsmaz.
İçimizde kalan ve keşfini ertelediğimiz yeteneklerimize zaman ayıralım.
Bu yıl, ertelemek yerine harekete geçme kavramını hayata geçirelim.
Olumsuz hissettiren duygular karşısında kaçmak yerine sağlıklı yöneterek yaşamayı tercih edelim. Unutmayalım duygular yaşanmak için var.
Sağlıklı beslenmenin ve egzersizin ruh sağlığı üzerindeki olumlu etkilerini unutmayalım. Bu özeni hakettiğimizi de...
Sosyal işlevselliğimizi koruyalım, yoksa, edinelim. ‘İnsan canlısı sosyal bir varlıktır’ bilgisini tazeleyelim.
Hayvanları ve bitkileri okşamaktan, koklamaktan çekinmeyelim.
Sevmek, saygı göstermek, yardım etmek, önce dinlemek, yargılamadan anlamaya çalışmak, iyi olmak, insan”i” olmak gibi değerleri, lütfen geliştirelim.
Yaşamı başkaları ne der/düşünür üzerinden değil; kendimizce/dilimiz döndüğünce yaşamaya karar verelim.
Her sabah, aynada karşıladığımız kendimize, iyi ki varsın derken, sesimizin çatalını temizleyelim.
Bolca sevgiyle ve gönlünüzde olanın, yolunuza düştüğü bir yıl olması dileğiyle,