COVID-19 salgınıyla birlikte toplumsal olarak tanıdık olmayan bir sürece girdik. Yeni tanıştığımız bu süreç; eve çekilme, sosyal izolasyon, evden çalışma ve evden eğitim gibi uyumlanması zor bir zaman dilimi halini aldı. Bununla birlikte hem belirsizliğin hem de bireyin yaşam bütünlüğü üzerinde hissettiği tehditin, duygusal baş etme becerilerimizi zorladığı gerçeğiyle de karşı karşıya kalmış olduk.
Bireylerin; biyolojik, psikolojik ve sosyolojik bir bütün olarak ele alınması, süregelen virüs tehditine karşı koruyucu bir kalkan görevi görmektedir. ihtiyaçların ve iyileşme stratejilerinin doğru kanallarla, ulaşılabilirliği yüksek platformlarda ve herkesçe uygulanabilir formda sunulması da, sürecin sağlıklı yönetilebilmesi adına verilen topyekün mücadeleyi destekleyecektir.
Bu bağlamda, birçok alanda olduğu gibi eğitim öğretim sürecinde de yeni stratejiler belirlendi ve uygulamaya konuldu. Öğrenciler, aileler ve eğitimciler için değişen sistemle, sürecin entegrasyonunda yaşanan zorluklar kaçınılmaz olmakla birlikte:
– Her bir grup için uyum ve adaptasyon zorlukları, iletişim bozuklukları, uyku-yemek düzeninde yaşanan bozulmalarla seyreden bedensel yakınmalar, sosyal becerilerde düşüş ve beraberinde getirdiği depresif duygulanım, belirsizlikle seyreden anksiyete (endişe) belirtileri en belirgin değişimler olarak karşımıza çıktı. Ayrıca bu dönemde, özellikle çocuklarda, iç disiplin konusunda yaşanan kayıplar da azımsanamayacak kadar belirgin bir hal aldı.
Şimdi ise, eğitim öğretim sistemi yine yeni bir dönüşüme hazırlanmakta. Yani yeniden sağlıklı uyumlanmayı gerektiren bir süreç ile karşı karşıyayız.
Bu dönemde, psikolojik sağlamlığı kazanmak/sürdürmek için ailelere yönelik öneriler:
-
Okula dönüş senaryosunda duyguların etkin yönetimi gereklidir. Bunun için çocukların önce duygularını tanımasını, sonra ifade etmesini ve sonra da yönetebilmesini modelleyin.
Örneğin: “Hasta olur muyum diye düşündüğüm anlarda, içimde bir sıkıntı oluşturuyor. Kötü bir şey olacakmış gibi hissediyorum. Bu duygunun adı endişe/kaygıdır. Böyle zamanlarda kendimi iyi hissetmiyorum ve kendime yardımcı olabilmek adına nefes egzersizi, anda kalma çalışmaları ve benzer baş etme yöntemleri kullanıyorum. Senin de böyle hissettiğin zamanlar olursa, bu duyguyu bizimle paylaşabilirsin. Birlikte başa çıkma yöntemleri (yaş ve gelişim düzeyine uygun) kullanarak zorlayıcı duyguları yönetebiliriz. Sonra ihtiyaç duydukça bu süreci kendin de yönetebilirsin.”
-
Çocuğunuzun yaş ve gelişim düzeyine uygun şekilde durum ile ilgili doğru açıklama yapılmalıdır:
Kavramları tanıtarak başlayabilirsiniz. Devamında hastalığı ve bulaşı anlatın. Önlemleri sıralayın: Gereklilikler ile onlara düşen sorumluluklar neler?
Örnek olarak: “Korona” virüsünü (SARS-CoV 2) anlatın. Örneğin, ilkokul çağı çocuğu ile konuşurken “korona yeni ortaya çıkan bir virüsün ismi. Virüslerin amacı insanları hasta etmek değildir. Aslında onlar kendilerine yaşayacak ortam arıyorlar, ama bunu yaparken bizleri hasta edebiliyorlar. Korunmak için neler yapabiliriz? Örneğin temizlik kurallarına her zaman dikkat etmekle başlayabiliriz”. Virüsün nasıl bulaştığını anlatın. Örneğin, “Virüsler damlacık yolu ile bulaşır. Mesela hapşırdığın dönemi hatırla. Hapşırırken ağzından ufak damla halinde sıvılar dışarı çıkabilir. İşte virüsler bu damlacıkların içinde kalır. Başka bir insan da bir şekilde o damlacıkları hava ile içine çekerse ya da bir yüzeyden eli ile dokunur sonra elini ağzına yüzüne götürürse virüsü de kendi vücuduna sokmuş olur. Ağzımızdan damlacıkların havaya yayılmasını önlemek için maskeleri sürekli takmak bizi de karşımızdaki kişileri de korumak için faydalı olacaktır.”
-
Salgınla mücadele konusunda onlara düşen görevleri adım adım öğretin. Böylece onlar da kendilerini işe yarar hissedecek ve sürece, iyileştirme anlamında katkı sağlama motivasyonları artacaktır.
Örneğin: “Birbirimize hastalık bulaştırmamak için korumamız gereken bir mesafe vardır. Kabaca sen ve arkadaşın yan yanayken kollarınızı dik olarak açsanız bile, ellerinizin birbirine değmeyecek kadar birbirinizden uzak kalması, doğru bir mesafedir. Gerekli ve acil durumlar dışında kalabalık ortamlarda bulunmayarak da yayılımın engellenmesine katkı sağlarız. Herkesin temas edebileceği yüzeylere temas ederek virüsü taşıyabileceğimiz için mümkün olduğunca başkalarının dokunduğu eşya/yüzeylere dokunmamak gerekir. Bir yerlere dokunmadığını düşünsen de da ellerini sık sık yıkaman koruyucu olacaktır”
-
Normalleşme sürecini konuşun:
“Corona tamamen ortadan kaybolmadı fakat önlem aldığımız sürece bizi eskisi kadar çok hasta etmiyor. Bu süreci yine dikkat ve özenle geçirirsek, özlediğimiz günlere, hep birlikte, daha kısa sürede ulaşacağımıza inanıyorum.”
-
Sağlıklı beslenme, uyku ve doğru hijyenik alışkanlıkları ev içerisinde de sürdürmeye özen gösterin
“Çocuklar duyduğunu değil, gördüğünü yapmayı tercih eder.”
-
Evde yapılabilecek fiziksel aktiviteleri, egzersizleri yeni döneme göre yeniden planlayın:
“ Araştırmalar, egzersiz yapan ve evde işlevsel kalan çocukların, diğerlerine oranla, zorlu dönemlerde daha mutlu ve adapte olduğunu ortaya koyuyor.”
-
Zaman zaman yaşanan durumun geçici bir süreç olduğunu hatırlatın ve kısa süreli gerçekleştirilebilir hedeflerinizi onlara duyuracak şekilde paylaşın. Ümitli olduğunuzu görmek, çocuklarınıza da motivasyon sağlayacaktır.
-
Yetişkin olarak uyumlanmada yaşanan zorlanmalar düşünüldüğünde, çocukların adaptasyon öncesi gösterdiği dirence anlayış göstermek; sabırlı, soğukkanlı ve hoşgörülü tutumu sürdürmek faydalı olacaktır.
Ve en önemlisi;
Her çocuğun, ailenin dinamiği farklıdır. Dolayısıyla, yolunda giden/gitmeyene dair şüpheye düştüğünüz, zorlandığınız her türlü durumda, destek alma ihtiyacınız doğaldır. Vakit kaybetmeden, konunun uzmanlarına başvurmanız, siz ve sevdikleriniz için en doğru karar olacaktır.